...anlamına gelmek - Türkçe İngilizce Sözlük

...anlamına gelmek

"...anlamına gelmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
...anlamına gelmek be supposed to mean f.
Colloquial
...anlamına gelmek be supposed to be f.

"...anlamına gelmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
anlamına gelmek mean f.
The green traffic light means permission to pass.
Yeşil ışık geçiş izni anlamına gelir.

More Sentences
General
anlamına gelmek amount to f.
This would amount to discrimination between producers' organisations, giving some of them an unfair advantage.
Bu, üretici örgütleri arasında ayrımcılık anlamına gelecek ve bazılarına haksız bir avantaj sağlayacaktır.

More Sentences
anlamına gelmek spell f.
Their departure will spell the end of farms, famine for 12 million inhabitants of Zimbabwe and widespread poverty.
Ayrılmaları çiftliklerin sonu, 12 milyon Zimbabve sakini için kıtlık ve yaygın yoksulluk anlamına gelecektir.

More Sentences
anlamına gelmek add up to f.
That adds up to a very good result.
Bu da çok iyi bir sonuç anlamına geliyor.

More Sentences
anlamına gelmek signify f.
The directive will signify a breakthrough for both climate change and emissions trading.
Direktif, hem iklim değişikliği hem de emisyon ticareti için bir dönüm noktası anlamına gelecektir.

More Sentences
anlamına gelmek be f.
This is a reversal of the improvement seen during the first quarter.
Bu, ilk çeyrekte görülen iyileşmenin tersine döndüğü anlamına geliyor.

More Sentences
anlamına gelmek stand for f.
The CAP stands for autonomy of food supply, or, to use the American terminology, the food weapon.
OTP, gıda arzının özerkliği ya da Amerikan terminolojisiyle ifade edecek olursak gıda silahı anlamına gelmektedir.

More Sentences
anlamına gelmek amount f.
This is an EUR 80 million increase which would correspond to the amount already in the existing programmes.
Bu, halihazırda mevcut programlarda yer alan miktara tekabül edecek 80 milyon Avroluk bir artış anlamına gelmektedir.

More Sentences
anlamına gelmek mean f.
This means indirectly a reduction in the value of this land.
Bu da dolaylı olarak bu toprakların değerinde bir azalma anlamına gelmektedir.

More Sentences
anlamına gelmek denote f.
A change in your title does not necessarily denote a raise in your pay.
Unvanınızın değişmesi illa maaşınızın da artacağı anlamına gelmez.

More Sentences
anlamına gelmek imply f.
This also implies a consideration by the Council of the total amount for this heading.
Bu aynı zamanda Konsey tarafından bu başlık için toplam miktarın değerlendirilmesi anlamına gelmektedir.

More Sentences
anlamına gelmek indicate f.
Smiles do not always indicate pleasure.
Gülümsemek her zaman memnuniyet anlamına gelmez.

More Sentences
anlamına gelmek constitute f.
Subleasing constitutes a breach of your rent agreement.
Alt kiralama, kira sözleşmenizin ihlali anlamına gelir.

More Sentences
anlamına gelmek translate f.
These sales translate into a 10% profit from the previous year.
Bu satışlar bir önceki yıla göre %10 kâr anlamına geliyor.

More Sentences
Phrasals
anlamına gelmek amount to f.
The sections built beyond the 1967 borders amount to an act of aggression.
1967 sınırlarının ötesinde inşa edilen bölümler bir saldırı eylemi anlamına gelmektedir.

More Sentences
Technical
anlamına gelmek mean f.
It does not mean moving towards an extreme position.
Bu, aşırılıkçı bir tutum benimsemeye doğru ilerlemek anlamına gelmiyor.

More Sentences
General
anlamına gelmek add up f.
anlamına gelmek read f.
anlamına gelmek come to mean f.
anlamına gelmek infer f.
anlamına gelmek connote f.
anlamına gelmek purport f.
anlamına gelmek connotate f.
ilaveten anlamına gelmek adsignify f.
anlamına gelmek note [obsolete] f.
anlamına gelmek generalise f.
anlamına gelmek generalize f.
anlamına gelmek equal f.
Phrasals
(bir şeyde biri/bir şey) anlamına gelmek represent (someone or something) in (something) f.
(biri/bir şey) için bir şey anlamına gelmek represent to (someone or something) f.
(bir şeyde biri/bir şey) anlamına gelmek represent (someone or something) in (something) f.
bir şey anlamına gelmek amount to something f.
bir şey anlamına gelmek amount to something f.
anlamına gelmek run into f.
için (bir şey) anlamına gelmek represent to f.
(bir şey) anlamına gelmek stand for (something) f.
Proverb
herkesin gıpta ettiği bir noktaya/pozisyona gelmek güvende olduğun anlamına gelmez the highest branch is not the safest roost f.
Idioms
bela/felaket manasına/anlamına gelmek spell trouble f.
anlamına gelmek come down to f.